Projects

Güneş ışığını elektrik üretiminde kullanma fikri 19. yüzyıla, Fransız fizikçi Edmond Becquerel’in günümüz güneş panellerinin temelini oluşturan fotovoltaik etkiyi keşfetmesine kadar uzanır. Ancak güneş enerjisi, 1970’lerdeki petrol krizine kadar fosil yakıtlara olan bağımlılığa temiz ve yenilenebilir bir alternatif olarak ciddi ivme kazanmamıştır. Bugün güneş enerjisi artık niş bir çözüm değil, sürdürülebilir enerjiye geçişin öncüsüdür. Hızla gelişen teknoloji, azalan maliyetler ve artan verimlilik sayesinde dünyada en hızlı büyüyen elektrik kaynaklarından biri olmuştur. Güneş enerjisinin en büyük zorluklarından biri süreksizliktir; çünkü güneş panelleri yalnızca güneş ışığı varken elektrik üretir. Batarya sistemleri fazla enerjiyi depolayarak bu sorunu hafifletir, ancak ek altyapı gerektirir. Bu durum, güneşin yıl boyunca düzenli olduğu Orta Doğu ve Afrika’daki pazarlarımızda daha az sorun teşkil eder. Yaz aylarında zorlayıcı olabilen güneş, bu bölgelerde değerli bir kaynağa dönüşür. Transmed olarak güneş enerjisine geçişimiz 2017 yılında Ürdün’deki panellerle başladı. 2018’de Lübnan’daki Chweifat, 2022’de Mkalles ve 2023’te Gana ile BAE’de genişlemeye devam ettik. Bu kurulumlar bugüne kadar 10,5 milyon kWh’in üzerinde temiz elektrik üretti—4.232 metrik ton karbon emisyonunun önlenmesine eşdeğer. Bu da 50 yıl boyunca 3.400 ağacın emeceği karbon miktarına eşittir. Sıradaki hedefimiz Fildişi Sahili. Güneş enerjisindeki bu ilerleme, sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızın bir göstergesidir.